Hür Masonluk, hiç bir anlamda
gizli bir cemiyet değildir. Bu ifade ile kendine özgü kapalı
tarafları bulunduğunu inkâr etmiyor; toplantı yerleri,
üyeliği, hedef, amaç ve ilkeleri, hatta bir dereceye kadar da
usulleri bakımından hiç bir gizli tarafı yoktur, demek
istiyoruz.
Hür Masonluk, "Ameli sanat temeli üzerine kurulmuş bir
fikri sanattır." diye tanımlanmıştır. Yani, Hür
Masonluk, doğrudan doğruya Ortaçağda taşçı ve
duvarcıların kurdukları birliklerden ortaya çıkmıştır.
Fakat iki yüz yıldan beri
bu sanatlarla doğrudan doğruya bir ilişkisi kalmamıştır.
Şimdiki sistemin, Ortaçağ sanatkârlarının loncalarına
benzediğini iddia budalalık olur. Büyüme, gelişme ve
değişme hayatiyet belirtisidir. Hür Masonluğun uzun zaman
yaşayan bir birlik, bir
kuruluş olması gerçeği de, geniş değişme, etkin bir
yayılma evresi geçirmiş olduğunu ve hâlâ da, ruh ve esasta
hiçbir değişikliğe uğramadan gelişmekte bulunduğunu
gösterir.
Bu kardeşlik cemiyeti, Norman'ların istilâsından hemen sonra
loncalar zamanından itibaren İngiltere'de ortaya çıkmış
gibi gözükmektedir. Fakat taşçı ve duvarcıların işleri
kasabaların dışında bulunduğundan; bunlar loncalar
kurmayıp, belirli bir taş ocağına veya bir yapıya bağlı
"loca" lar meydana getirmişlerdir. Bununla beraber, bu
locaların maksat ve gayeleri de, loncalarınkine çok
benzemekteydi. Bu hedef ve gayeler, işi ve mesleği düzenlemek,
bir ahlâk ve davranış standartı telkin etmek ve yeni üyelere
bazı meslek bilgileri vermekte toplanıyordu Beri yandan, meslek ve sanatlarının o zamanki
koşulları, bir yerde sürekli olarak çalışmamayı, çeşitli
yerlerde iş aramayı gerektirdiğinden, birbirlerini tanımak
için gizli, bâtınî (ésotérique) usuller, konulmuş
bulunuyordu.
Sözünü ettiğimiz loca, aslında, taşçı ve duvarcılara
atelye vazifesi görmekteydi ve oturdukları evlerden ayrı
bulunuyordu. Bununla birlikte, loca, sadece atelye olmakla
kalmıyor, üstelik hatırı sayılır sosyal bir yönü de
bulunuyordu. Taşçı ve duvarcılar öğle yemeklerini burada
yiyip; istirahate
çekiliyorlardı. Locada olup bitenlerin gizli tutulması ta
eskiden beri şart koşulmuş, locadaki ilk telkin ve öğretim,
büyük olasılıkla yazı ile kesin ve açık bir formül
halinde ifade edilmeyip, bütünüyle sözlü olarak
yapılmıştır.
Gizlilik önemli bir ilke
Hâlâ mevcut olan en eski el yazması Masonik eserler,
yaklaşık olarak 1400 tarihini taşımakta ve Regius ve Cooke
manüskrileri olarak bilinmektedir. Her ikisinde de loca
meselelerinde gizlilik, sır tutma kesin hükmü yer almaktadır.
Bu manüskrilerden o ilk devirlerde bile, taşçı ve duvarcı
olmayan kimselerin de locaya üye alındıklarını, zaman
geçtikçe de, bu ameli olmayan (kabul edilmiş) Masonların
arttığı görülmektedir. "The Masons Company of
London" (Londra Masonlar Derneği) nin defterlerinden, 17
nci yüzyılın başlarında
bu topluluğun içinde "Acception" (kabul) diye bilinen
bir fikrî Masonluk bulunduğu anlaşılmaktadır.
XVII. yüzyılın ikinci yarısında localardaki amelî unsurun
gittikçe zayıfladığı, düşünsel unsurun kuvvetlendiği, bu
asrın sonlarına doğru da birçok locanın spécultatif bir
nitelik kazandığı görülmektedir.
İlk Büyük Loca
1717'de Londra'da dört Loca mesleğin, Londra ve Westminster
şehirlerinde daha iyi bir biçimde düzenlenmesi için merkezi
bir makam, otorite kurmak konusunda aralarında bir anlaşmaya
varıp, bu kurula "Büyük Loca" adını verdiler.
Bütün büyük locaların ilki olan bu teşekkül, Londra
yakınlarını ve çevresini kapsamaktan daha fazla bir yetkiye,
jüridiksiyona sahip olmayı düşünmemekle birlikte, locaları
yönetmekteki sağduyulu kararları
sayesinde Hür Masonluk bütün dünyaya yayıldı. Alınan en
kapsamlı önlemlerden biri de, o tarihe kadar milli kiliseye
sıkıca bağlanmış olan bu mesleği, belirli bir mezhep ve
inanç biçiminden uzak tutmak olmuştur. O zaman konulan bu
yasa, bugün de geçerlidir.
Nitekim bir numaralı Eski Yükümlülükte şöyle denir:
"Bir kimse, hangi dinden olursa olsun, yer ve göğün ulu
mimarına iman etmek; ahlâk ve erdem görevlerini yerine
getirmek koşuluyla mesleğin dışında tutulmaz, çıkarılmaz.
Bu suretle, Masonluk iyi,
doğru, sadık ve samimi insanlar birliği ve bu mesleğin
sonsuza dek uzağında kalacak olan kimseler arasında da gönül
yapıcı, uzlaştırıcı, mutlu dostluk aracıdır."
"Yüce Varlığa" inanma koşulu
şte böylece mütevazı bir şekilde 1717'de kurulmuş olan
Büyük Loca, yalnız bütün İngiltere'de değil, aynı zamanda
başka ülkelerde de kısa bir zamanda etkisini duyurdu. 1725'te
İrlanda, 1736'da İskoçya bu örneğe uyup, kendi büyük
localarını kurdular ve bu gidiş bütün dünyaya yayıldı.
Bugün İngiltere Büyük Locası tarafından tanınmış bulunan yüz kadar
hükümran büyük loca vardır. Bunlardan başka, özellikle,
Avrupa kıtasında ve bazı Latin Amerika memleketlerinde
politikaya kapılmış, üyelik için gerekli bir nitelik olan
"bir Yüce Varlığa inanmayı" talep etmediklerinden tanınmamış bulunan büyük gruplar
vardır. Büyük locanın kararı gereğince, halis Masonlar, bu
gibi kuruluşların üyeleriyle biraraya gelip hiçbir Masonik
toplantı yapamazlar.
İlk Büyük Loca'nın kuruluşunun hemen arkasından, localar
bütünüyle "spéculatif" bir hüviyet almışlardır.
Şimdi kardeşlik cemiyetinin nitelik, ve amaçlarını gözden
geçirmek üzere, meslek tarihini bir yana bırakıp, İngiltere
Büyük Locası tarafından 1938 yılında yayınlanan resmî
bildiriyi aşığıya kaydedelim:
Mesleğin hedefleri ve ilişkileri
1. İngiltere Birleşik Büyük Locası, 1717'de örgütlenmiş
bir bünye olarak, oluştuğu tarihten beri, kendi
jüridiksiyonunda uyumlu biçimde, Hür Masonluk hedef ve
gayelerinin tam ve kesin bir biçimde ileri sürülmesini,
kardeşçe bir anlaşma içinde bulunduğu diğer büyük
localarla olan ilişkilerine ait ilkelerin tesbit ve tayinini
zaman zaman arzuya şayan saymıştır.
2. Yapılan başvurular ve son zamanlarda yayınlanan Hür
Masonluğun, gerçek maksatlarını tahrif eden veya belirsiz
kılan beyanlar karşısında mesleğin bazı temel ilkelerini kuvvetle
belirtmek bir kere daha gerekli görülmüştür.
3. Meslek üyeliğine kabul ve üye olmanın ilk şartı, Yüce
Varlığa inanmak, iman etmektir. Bu, esas ve hiç bir taviz
kabul etmeyen bir şarttır.
4. Hür Masonlarca kutsal tanınan
kitaplar, localarda daima açık durur. Her adayın, edilen yemin
veya verilen söze kutsallık izafe edecek, kendi mezhep ve
itikadınca iman edilen kutsal kitap üzerine ant içmesi
gerekir.
Yasalara kesin itaat
5. Hür Masonluğa her girenin, toplumun huzur ve düzenini
bozmak, yıkmak eğiliminde olan herhangi bir hareketi teşvik ve
kayırması öncelikle kesin olarak yasaktır; Hür Masonluğa
giren bir kimse, yaşamakta olduğu ülkenin veya himayesini
sağlayan herhangi bir devletin yasalara gerekli itaati göstermeli ve devletine sadık olmalıdır.
6. İngiliz Hür Masonluğu, her üyesine sadakat ve
vatandaşlık görevleri düşüncesini aşılarken, bireye kamu
işlerinde kendi düşünce ve inançlarını koruma hakkını
tanır. Ancak, bir üyeye, Hür bir Mason olarak, ne herhangi
bir Loca'da, dinî veya siyasî
meseleleri görüşüp tartışmaya, ne de bu konulardaki
düşüncelerini dile getirmesine hiçbir zaman izin vermez.
7. Büyük loca, ister içerde, ister dışarda olsun, yabancı
ve millî hükümet politikalarına ilişkin konular hakkında
herhangi bir fikir beyanını daima
ve kuvvetle reddetmiştir. Bir hükümetle diğer hükümet ve
siyasi partiler arasındaki ilişkileri etkileyen her konudan
veya rakip hükümet görüşlerine ilişkin meselelerden uzak
kalmak ilkesini ihlâl eden herhangi bir harekete, ne kadar insanî görünürse
görünsün, isminin bulaştırılmasına kesinlikle izin
vermeyecektir.
8. Büyük Loca, bu ilkeleri desteklemeyen, bunlara bağlanmayan
ve kendilerine Hür Masonlar unvanını takan kuruluşların
varlıklarından haberdar bulunmaktadır. Bu durum var oldukça, İngiltere Büyük
Locası, bu gibi kuruluşlarla herhangi bir ilişkiye girmeyi
veya onları Hür Mason kabul etmeyi kesinlikle reddeder.
9. İngiltere Büyük Locası, Hür Masonluğu, yalnız üç
derece çerçevesinde ve ancak Anayasasında "halis, öz, kadim Masonluk" olarak tarif edilen
sınırlar içinde uygulayan, egemen ve bağımsız bir
örgüttür. Unvanı ne olursa olsun, herhangi üstün bir
Masonik otoriteyi tanımaz veya kabul etmez.
10. Büyük Loca, İngiltere Büyük Locası'nın kuruluşu
itibariyle dayandığı ilkelere sıkı sıkıya uymakta
gevşeklik gösteren örgütleri üyeliğe kabul eden ve Hür
Masonluğu temsil ettikleri iddiasında bulunan sözde
uluslararası derneklere, konferanslara katılmayı birçok kez
reddetmiştir ve redde devam edecektir. Büyük Loca böyle
bir iddiayı ne kabul eyler, ne de
düşünce ve görüşleri, bu türden herhangi bir dernek
tarafından temsil olunabilir.
Temel ilkeler gizli değil
11. Bir bölümünü az önce belirttiğimiz Hür Masonluğun
temel ilkelerinden herhangi biri gizli değildir. Büyük Loca,
bu yerleşmiş ve değişmez ilkeleri açıkça dile getiren ve
sürekli olarak sebatla uyguladığını kanıtlamış bulunan
Büyük Locaların tanınmasını daima gözönüne alacak, fakat
bu ilkelerin yeni veya değişik bir yorumlanmasını
tartışmaya hiçbir şekilde girişmeyecektir. İngiltere Birleşik Büyük
Locası tarafından Hür Mason olarak tanınmak isteyenlerin, bu
ilkeleri içten kabul ve bütünlüğü içinde tatbik etmeleri
gerekir.
Büyük Locaya, işbu deklarasayonu, özellikle yedinci maddesini
hâlâ destekleyip desteklemediği sorulmuş, İngiltere Büyük Locası
buna verdiği cevapta, bu beyanın her kelimesini desteklediğini
bildirdikten sonra, İrlanda ve İskoçya Büyük Localarının
fikirlerini öğrenmek istemiştir. Üç büyük loca arasında
bir toplantı yapılmış ve her üç Büyük Loca, şimdiki halde bu tutumlarından
vazgeçmeye yolaçacak hiçbir durum olmaması nedeniyle, 1938'de
yayınlanan, sözü geçen beyanı terddütsüz bir kez daha
onaylamışlardır.
Eğer, Hür Masonluk siyasal ve dinsel konularda ortaya koyduğu
görüşlerden ve izlediği yoldan bir kez saptırılacak olursa, yalnız
ileride ortaya çıkabilecek herhangi bir hareketi açıkça onay
ya da kınamaya davet edilmekle kalmayacak, aynı zamanda, kendi
üyeleri arasında uyuşmazlık tohumunu ekmiş olacaktır.
Üç büyük loca, Hür Masonlukla bu davranış biçimine sıkı sıkı bağlı
kalıp, dış dünyanın durmadan değişen doktrinlerinden uzak
durarak, ayakta kaldığına; ve Hür Masonluk temel ilkelerinden
en küçük bir sapmaya olanak tanıyacak herhangi bir
davranışı tümüyle uygunsuz bulup kınamak zorunda bulunduklarına inanırlar. Ve işbu büyük
localardan herhangi birinin böyle bir sapma yoluna girmesi
halinde, mesleğin kadim "landmark"larına uyduğu
iddiasında bulunamayacağı ve eninde sonunda ayrılıp
dağılacağı görüşüne kuvvetle katılmaktadırlar.
250 yıllık törenler
Mesleğimizin tarihi gelişimine, resmi hedef ve gayelerine bu
suretle kısaca değindikten sonra, şimdi de bir müstakbel
Mason adayının Masonluk kurumu ile olan ilişkilerini ele
alarak, yemin, taahhüt, vecibe ve cezalar hakkında bazı
açıklamalarda bulunalım:
Bir locaya katılmaya karar verir de müracaatınız kabul
edilirse en az 250 yıllık geçmişi bulunan bir takım
törenlerden geçirilerek, mesleğe alınacağınızı bilmiş
olmalısınız. Ta eskiden bugüne gelen örf ve âdetlerle
bezenmiş olan bu törenler, derinden etkileyici bir anlam taşırlar.
Her törenin ana temalarından birini taahhüt veya yemin
oluşturur. Kollektif olarak da, gizlilik, ketumiyet, sadakat,
mesleğe ve genellikle dünyadaki bütün insanlara hizmet
görevlerini kapsar.
Şunu da belirtmekte yarar
var: Hür Masonluk, bir sigorta şirketi veya hayır cemiyeti
değildir. Bu topluluğa mensup üyeden hiç biri Locasından ya
da genellikle Masonluktan, ya da, herhangi bir üyesinden malî
yardım istemek hakkına sahip değildir. Masonluk, tümüyle
özgecil bir niteliktedir ve
bir kimse Masonluğa kabul edilmeden önce, maddî çıkar
beklemeyeceğine ilişkin bir beyanname imzalamakla
yükümlüdür.
Hür Masonluk, yiyip içme topluluğu, bir eğlence kulübü
değildir. İçten kardeşlik duygularını beslemek için, loca
üyelerinin birarada sık
sık yemek yemelerinin âdet olduğu doğrudur. Ama bu, Hür
Masonlukta gaye değildir, içki ve yemek toplantıları
düzenlemeyen localar da vardır.
"Her gerçek Mason locası Tanrıya ve onun hizmetine
adanmıştır.
Her aday Yüce Varlığa olan inanç ve imanını beyan eder. Göklerin nuru,
rehberliği derece derece niyaz edilir. Hür Masonluk, bütün
doktriner farklar ve siyasî bölünmelerden uzak kalarak,
üyelerden -ırk, din, mezhep ve itikatları ne olursa olsun,-
insanların hak ve özgürlüklerine bütünüyle uymayı, ebedî olan Tanrının kabul ve
tanınmasını, ülkelerine karşı bağlılığı, kanunlara
itaati ister."
Hür Masonluk dinsel ve ahlâksal bir görüşle kurulmuştur,
fakat, hiçbir şekilde bir din değildir.
Loca içinde ve Masonik toplantılarda dinselî görüşme ve
tartışmalarda bulunmak, kesinlikle
yasaktır. Localarda siyasî parti politikacılığı da
yasaktır. Bu, Masonluğun düzen ve kurallarına aykırıdır.
Kardeşliğimiz, toplumsal ilişkiler, karşılıklı yardım,
sıkıntı içindekilere hayır ve yardımda bulunmak, herkesin
iyiliğini istemek gibi ilkelere
dayanan bir topluluktur.